Yeni Bir Eğitim Modeli Teklifi

Eğitim konusu farkında olduğunuz gibi Anayasa tartışmalarını bile geride bıraktı.  Bilmiyorum siz ne düşünürsünüz ama bana göre Türkiye için sağlıklı ve milletin fıtratına uygun bir eğitim sistemi oluşturmak bir sivil anayasa yapmaktan daha önemlidir. Anayasa sağlıklı bir eğitim sistemi oluşmasına hizmet edemez ama, iyi bir eğitim sistemi, en iyi sivil anayasanın yapılmasını sağlayacak insanlar yetişmemize hizmet edebilir.

Bu çerçevede, eğitimle ilgili bir şeyler yazmaya hep niyetlendim ama teknik manada kendimi yeterli bulmadım. Çünkü nasıl bir insan tipine muhtaç olduğumuzu bilmek, onu yetiştirme yollarını da bilmeye yetmiyor. Bir millete uygun bir eğitim sistemi inşa etmek, milletin tarihini, kültürünü bilmekle olmuyor. Milletin tarih içindeki misyonunu, insanlık ailesi içindeki vazifesini ve fıtratını da bilmeyi gerektiriyor.

O da yetmez ayrıca insan bilimi çerçevesine giren fizyonomi, psikoloji, biyolaji, sosyolaji ve özellikle de nasiye ve necabetini bilek lazım. İnsan yavrusunun nasıl insan haline geldiğini, hangi yaşlarda ne tür fizyonomik ve fizyolojik değişimler geçirdiğini de bilmeden yapılacak öneriler hep havada kalıyor. Dolayısıyla bir eğitim sistemi var etmek sadece eğitimcilerin de işi değil. Çok yönlü disiplinlerden gelme uzmanların birlikte çalışmasını gerektiriyor. Öyle olmasaydı, Cumhuriyet tarihi boyunca eğitimcilerin yaptığı yaz bozlardan biri tutardı. Tutmadı, tutmaz da…

O yüzden çok yönlü katılım sağlamak gerekiyor. Bu çerçeveden bana kadar ulaşan bazı teklifleri ben de sizinle paylaşıyorum, paylaşacağım. Aşağıda aktaracağım öneri –ki model bile denilebilir- ortaöğretimini İmam Hatip okulunda görüp, üniversite eğitiminden sonra öğretmen olarak hayata atılan İmam Hatipli bir eğitimciden geliyor.

Sahadan gelen ve sistemin arızalarını tatbikat ile gören bir insanın pratik ve uygulanabilir tekliflerini görünce heyecanlandım. Onu sizinle de paylaşmak istedim.  İşte Gaziantepli Mehmet Gebel hocamızın önerdiği, Meslek Yüksek Okulları için farklı teklifler de içeren eğitim modeli:

“Eğitim, toplumun yapısını değiştiren en önemli etkendir. Bununla birlikte getirilecek eğitim modelinin toplumun ihtiyaçları doğrultusunda düzenlenmesi gerekmektedir. Bu noktada muasır medeniyet seviyesine yükseltmek ve rekabet gücünü elde edebilmek için mesleki ve teknik eğitimi önceleyen bir modele geçilmelidir.

5+3+4 EĞİTİM SİSTEMİ VE GENEL LİSE UYGULAMASI

1) Okul öncesi eğitim müfredatı ilköğretimin 1. Sınıfında uygulanacaktır.

2) İlk 5 yıllık temel eğitimin müfredatında temel bilgiler, yurttaşlık bilgisi, matematik okuryazarlığı, okuma ve okuduğunu anlama kazanımları gözetilecektir.

3) Çocuğun kabiliyetine göre düz ortaokula veya meslek liselerinin bünyesinde oluşturulacak orta kısma devam edebilecektir.

4) Genel liseler İlköğretimin ikinci kademesinden sonra 4 yıl eğitim vermelidir. Genel liseler 4 yıllık eğitimlerinin ardından akademik anlamda donanımlı mezunlar verecek ve lisans programlarına nitelikli öğrenciler gönderecektir.

5+3+6 TEKNİK MESLEK LİSELERİ VE İHL’ LERİNİN EĞİTİM MODELİ VE MYO’ NIN KALDIRILMASI

5+3+6 şeklindeki eğitim modelinde ise ilk 5 yıl, her iki sistemde de aynı şekilde olacaktır.

1) Öğrencinin ilköğretimin birinci kademesinden sonra kabiliyetine ve ilgisine göre meslek lisesine veya İHL’ ye gitmesi halinde, öğrenci ortaokulu bitirdikten sonra isterse eğitimine genel liselere kayıt yaptırarak devam edebilecektir. İsterse mesleği ile ilgili olarak çıraklık eğitime kayıt yaptırabilir, isterse esnaflığa adım atabilir veya baba mesleğine devam edebilir. Böylece çocuk ilköğretim birinci kademe ve ikinci kademeyi tamamlayarak 8 yıllık eğitimi kademeli olarak görmüş olacaktır.

2) 2 yıllık Meslek Yüksek Okullarının müfredatı lisenin son 2 yılında okutularak Meslek lisesinin lise aşamasında verilecek eğitim 6 yıl olacaktır. Meslek liselerinin bünyesinde oluşturulacak 3 yıllık ortaokul ile birlikte toplam 9 yıl meslek eğitimi verilecektir.

3) 9 yıl boyunca meslek lisesinden eğitim alan bir genç, ülkenin ihtiyaç duyduğu gerçek bir kalifiye ara eleman olacaktır.

4) Böylece meslek liselerinden sonra devam edilen ve ön lisans programları veren Meslek Yüksek Okullarına (MYO) ihtiyaç kalmayacaktır.

5) MYO’ ların ortadan kaldırılması birkaç açıdan ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır.

Buna göre;

a) 2 yıllık Meslek Yüksek Okullarının bünyesinde bulunan ön lisans programlarında verilen dersler meslek liselerinde verileceği için, üniversitelerin imkânları lisans programlarına giren öğrenciler için kullanılacaktır. Böylece YÖK, ön lisans yerleştirmelerindeki harcadığı enerjiyi üniversitelerin kalitesi için sarf edecektir. Ve üniversitelerimizin kalitesi dünya üniversitelerinin seviyesine yükselecektir.

b) Meslek Yüksek Okullarına yerleşen öğrenciler başka şehirlere gitmek zorunda kalmayacakları için ekonomik nedenlerden dolayı çocuğunu okutamayan velilerin bu mağduriyetleri giderilmiş olacaktır. Kredi Yurtlar Kurumu rahatlayacak ve Anadolu insanı çocuğuna barınabileceği bir yurt arama külfetinden ve maliyetinden kurtulacaktır. Bir sektör haline gelen özel yurtlar ortadan kalkacağı için üniversiteye yerleşen öğrenciler sadece devlet himayesindeki yurtlarda barınacaktır.

c) Asgari ücretle çalışmak zorunda kalan veya iş dahi bulamayan Mesleki ve teknik eğitim fakültelerinden mezun olan öğretmenlerin atanma imkânı oluşacaktır. Yıllardır dört gözle atanmalarını bekleyen öğretmen adaylarına iş imkânı sunulmuş olacaktır.

d) 9 yıl aynı meslekle ilgili eğitim alarak mezun olan genç teknisyen ordusu ülkeye çağ atlatacaktır. Yıllardır sürdürülen “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” çağrılarına en iyi çözüm olacaktır.

6) İmam Hatip Liselerinin uygulaması; 3 yılı İHL orta kısım ve 6 yıl lise kısmı olmak üzere toplam 9 yıl olacaktır. İHL’ nin son 2 yılında İlahiyat Meslek Yüksek Okullarının müfredatı uygulanacak, İMYO kaldırılacaktır.

7) Bu şekilde halkımızın ihtiyaç duyduğu nitelikli din görevlileri kadrosu oluşacaktır.

8) Meslek liselerinin ve İHL’ nin lise kısmının ilk 4 yılında meslek dersleriyle birlikte kültür dersleri verilecek, son 2 yılında ihtisas alanına yönelik MYO müfredatı uygulanacaktır.

9) Meslek liseleri ve İmam Hatip Liseleri lise dengi okul sayıldığından bu liselerde eğitim gören bir öğrenci üniversite eğitimi almak istiyorsa meslek lisesinin veya İHL’ nin son 2 yılını okumayarak üniversite sınavına girebileceği gibi tamamını bitirerek üniversite sınavına girebilecektir. Böylece liseyi 6 yıl yerine 4 yıl okuyacaktır. Yani meslek lisesi öğrencilerine hem üniversite hem de tekniker olma hakkı verilmiş olacaktır. Meslek lisesinin tamamını bitirerek üniversite sınavına giren öğrenciye, eğitim gördüğü alanı tercih etmesi halinde önemli ölçüde ek puan verilecek.

10) Meslek liselerinden mezun olan öğrenciler kendi alanlarıyla ilgili lisans programı aldıklarında ise daha nitelikli üniversite mezunları olarak ülkeye hizmet edecektir.

11) Meslek liselerinin 4 yılını okuyan öğrenciye teknisyen, tamamını okuyan öğrenciye tekniker unvanı verilecektir.

12) Söz konusu model dünya eğitim literatürüne Türk modeli olarak geçecek bir model olacaktır.

Ne dersiniz.

Bence en azından Meslek Yüksek Okulları ile ilgili teklifi tartışılmaya değerdir.

Hakkında Mehmet Ali Bulut

1954’te Gaziantep’in İslâhiye ilçesinin Kerküt köyünde doğdu. İlkokulu burada tamamladı. Gaziantep İmam Hatip Lisesini ve ardından Gaziantep Lisesini bitirdi. 1978 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap ve Fars Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nden mezun oldu. Aynı Fakülte’nin Tarih Bölümünde doktora tezi hazırlamaya başladı. 1979 yılında Tercüman Gazetesi’ne girdi. Tercüman Kütüphanesinin kurulması ve kitapların tasnifinde görev aldı. Birçok kitap ve ansiklopedinin yazılmasına ve hazırlanmasına katkıda bulundu… Daha sonra gazetenin, haber merkezi ve yurt haberlerinde çalıştı. Yurt Haberler Müdürü oldu. Köşe yazıları yazdı… 1991 yılında Haber koordinatörü olarak Ortadoğu Gazetesi’ne geçti. Bu gazete 5 yıl süreyle köşe yazarlığı yaptı. Yeni Sayfa ve Önce Vatan Gazetelerinde günlük yazıları ve araştırmaları yayınlandı. 1993 yılında haber editörü olarak İhlas Haber Ajansı’na girdi. Kısa bir süre sonra ajansın haber müdürlüğüne getirildi. Mahalli bir ajans konumundaki İhlas Haber Ajansı, onun haber müdürlüğü döneminde Türkiye’nin ve Ortodoğu’nun en büyük görüntülü haber ajansı konumuna yükseldi. 1997 yılında İHA’dan ayrılmak zorunda kaldı. Bir grup arkadaşıyla birlikte Veri Haber Ajansı’nı kurdu. Finansal sıkıntılardan dolayı Ajansı kapattı. 1999 yılında BRT Televizyonuna girdi. Haber editörü ve program yapımcısı olarak görev yaptı. 2001 Mayısında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın danışmanlığına getirildi. 3 yıl bu görevde kaldı. Bir süre Ali Müfit Gürtuna’nın basın ve siyasi danışmanlığını yaptı. Turkuaz Hareket’in mantalitesinin oluşturulmasında büyük katkısı oldu. Bugün Gazetesi Yurt Haberler müdürü olarak çalışan Bulut, emekli ve sürekli basın kartı hamilidir. Eserleri: Karakter Tahlilleri, Dört Halifenin Hayatı, Geleceğinizi Okuyun, Rüya Tabirleri, Asya’nın Ayak Sesleri, Ansiklopedik İslam Sözlüğü, Türkçe Dualar, Fardipli Sinha, Derviş ve Sinha, Ruhun Deşifresi, Gizemli Sorular, Ahkamsız Hükümler, Can Boğazdan Çıkar, Sofra Başı Sağlık Sohbetleri gibi yayınlanma aşamasında olan çeşitli eserleri bulunmaktadır. Roman ve Hikaye: Mehmet Ali Bulut’un Roman türünde yazılmış Fardihli Sinha, Derviş ile Sinha adında iki romanı ve aynı serinin devamı olarak Zu Nima ve Fardipli Sinha 2 ve Fardipli Sinha 3 tamamlanma aşamasındadır. Diğer çalışmaları: Çeşitli dergilerde yayınlanmış çok sayıda makalesi, şiirleri bulunan Mehmet Ali Bulut son dönemdeki yazılarını haber7.com’da yayınlamaktadır. Bulut evli ve bir kızı vardır.

Ayrıca Bakınız

Çanakkale Geçilmedi…

Elhamdülillah, bu millet bir kez daha Çanakkale’nin geçilmez olduğunu gösterdi. Bir kere daha, bu millet, …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir