Eskiden, belki de işim icabı, Anadolu’yu çok dolaşırdım. Son beş on senedir bunu yapamıyorum. Zaman zaman gittiğim oluyor fakat eskisi kadar gezmeye, olayları, yöreleri kendi şartları içinde görmeye pek vakit ayıramıyorum. Geçtiğimiz hafta Risale Akademi‘nin Van Valiliği([1]) ile birlikte düzenlediği ‘Medresetüzzehra Sempozyumu’ münasebetiyle Van’a gittim. Sanırım, biraz basının bölge ile …
Devamını Oku »Said Nursi’nin Gençlik Aşkı
Bir zamanlar aziz dostum Mehmet Tanrısever’in telkini ve teşviki ile bir Bediuzzaman’ın romanını yazmayı düşünmüştüm. Başlangıçta hemen yazabileceğimi sanmıştım. Fakat iş roman olunca meselenin hiç de düşündüğüm gibi olmadığını gördüm. Roman tabii ki sıradan bir biyografi değildi. O yüzden de günlerce normal bir romanda kurgulanabilecek bir çelişkiyi bir mecazi aşkı …
Devamını Oku »Medresetü’z-Zehra Modeli
CIA Eski Şefi Michael Sheuer, ‘Arap Baharı’nın batının aleyhine bir gelişme olduğunu söyledi ve bu ayaklanmaların arakasındaki itici gücün “İslam” olduğunu söyleyerek tedbir alınmasını istedi. Eylemlere destek veren batıyı bir tür ‘aymazlıkla’ suçladı. Bence batılı bakış açısıyla fevkalade bir tespit! İslam halkların gerçek manada özgürleşmesi halinde, burada istedikleri gibi at …
Devamını Oku »Türkiye için ‘Teenni’ Vaktidir!
Türkiye’nin son günlerde Suriye konusunda biraz geri durduğu görülüyor. Bu iyi bir gelişme. Hem bu, hem de İran’la aramızdaki soğukluğun giderilmesi yolunda atılan adımlar son derece basiretli ve yararlıdır. Esasında Türkiye bölgede gerçekten söz sahibi olmak istiyorsa; daha doğrusu kaderin onu zorladığı görevi üstlenmek niyetinde ise, öncelikle bölge kavimleri nezdinde …
Devamını Oku »ABD Genelkurmay Başkanına Açık Mektup
Bulduğum cevapların beni tatmin etmediği bir sorum var içimde yıllardır? -Neden İslam’a ve Hz. Muhammed’e hakaret bu kadar ucuzdur ve neden insanlar, İslam’ın ve onun peygamberinin izzet ve şerefine saldırmada bu kadar cesur davranabiliyorlar? Ben bunu başlangıçta sadece Müslümanların pısırığı ve hımbıllığı ile izah ederdim. Hani bir hadis-i şerifte haber …
Devamını Oku »Türkiye’de Darbeler Dönemi Sona Erdi mi?
On İki Eylül günü, TRT Arap televizyonunda katıldığım Elvan-ı Seb’a programında, sunucu bana ‘Türkiye’de artık darbeler dönemi kapandı’ diyebilir miyiz diye sordu? Ben de “evet, diyebilmek için henüz erken” dedim. Şaşırdı. Galibe benim, “evet” diyeceğimi bekliyordu. Ama sanırım kendisi de ‘o dönemin hala kapanmamış olduğuna’ inandığı için de aynı fikirde …
Devamını Oku »Allah’ım Haddimi Bilmeyi Bana Nasip Et!
İlkbahar hayattır. Esintisi de öyle… Ne kadar soğuk olursa olsun ilkbahar rüzgârları can bağışlar. Çünkü bahar esintileri, “el- ba’s ba’delmevt”in dokunuşlarıdır. Can üfler varlığa. Ölmüş, yok olmuş, başka başka hallere ve şekillere bürünmüş toprağın içinden, zerrelerimizin devşirilip yeniden tedvin edilmesi gibi, bahar esintileri de mahlûkatın vücudundaki dirilik zerrelerini yeniden harekete …
Devamını Oku »Bu Kavganın Galibi Salihler (Barışseverler) Olacaktır!
Yeryüzündeki çekişmelerin-güçlülerin tepişmelerinin- tozu dumanına kapılan insanlar, zannediyorlar ki hep güçlüler kazanır. Müslümanların başı dertten kurtulmuyor. Y a diğer ümmetler bizi kırıyor, ya biz bizi kırıyoruz. İslam coğrafyası, açlık, çaresizlik, şiddet, dehşet ve katliamlarla kırılıp gidiyor. Kanımızın akmadığı, ahımızın feryada dönüşmediği gün yok. Rabbim, “yeryüzü Salihlerin (Yani iyilikten ve barıştan …
Devamını Oku »Ben de Üzülmemeye Karar Verdim
Kimse doğru sözü sevmiyor, gerçek tedbir de istemiyor. Herkes kendi cehennemine razı! Kimse gerçek çözümden yana değil. Çünkü işlerine gelmiyor. Çünkü hakiki çözüm, önce neftse tezkiye yapmayı gerektiriyor. Radikal tavırlar almayı, meşakkati göze almayı, iradeyi kullanmayı gerektiriyor. Kimse ona yanaşmıyor. Oyalamak ve oyalanmak bu çağın siyasi ve sosyal ahlakı olmuş. …
Devamını Oku »Kader Kayığına Binmiş Gidiyoruz
Ramazan boyunca siyasi yazmaktan uzak durdum. Sadece izlemekle kaldım. Fakat o kadar çok okurdan, ‘şu konuda ne düşünüyorsunuz?’ yollu mail aldım ki, sonunda kendimi o konularla ilgili bir iki satır yazmaya mecbur bildim. Esasında herkes her şeyi biliyor ve olanlar da herkese rağmen oluyor. Yani söyleyeceklerim bir şey değiştirmeyecek. Çünkü …
Devamını Oku »Ebu Bekir’in, ‘Sıddık’, Amr Bin Hişam’ın ‘Ebu Cehil’ Olduğu An!
Ve Yaşadıklarını Mekkelilere Açıklıyor… Ebu Cehil, her zamanki âdeti üzere, beni görünce (alaylı alaylı): -Bugün ne haberler vereceksin, (neler uyduracaksın) bakalım, Ey Muhammed! De bakalım gaybdan neler fısıldandı sana, diye sordu. -Bana gece yolculuğu (isra) yaptırıldı, dedim? -Yaa, nerelere gittin bakalım? -Beyt-i Makdis’e (Kudüs’e) oradan da Arş’a yükseltildim. Cenab-ı Hakk’ın …
Devamını Oku »Sana ve Ümmetine Öyle Bir Farz Vereceğim ki…
“Bu ne anlama geliyor, Ey Rabbim ” dedim. Aziz ve Celil olan Rabbim bana şöyle seslendi: -Peygamberliğin hakkı için ey Muhammed, sana ve ümmetine bir farz emredeceğim ki, kim onu ifa ederse cennete girer. Kim de ondan uzak kalırsa, onun affedilip edilmemesi Bana kalmıştır. Dilersem affederim, dilersem etmem! -Sana ve …
Devamını Oku »Hep Kıyamda Duran Melekler
Sonra bir grup melaike ile karşılaştım. Hepsi ayakta (kıyam)da idiler. İsrafil’e (as) -Ey İsrafil kardeş, bunlar kim? Diye sordum. -Ey İsrafil kardeş, bunlar kim? Diye sordum. İsrafil: -Bunlar ruhanilerdir ve Kerrûbiyyûn melekleridir, dedi. Arşı taşırlar. Onlar yaklaş ve onları selamla. Yaklaştım ve selam verdim. Selamıma karşılık verdiler. Beni Aziz ve …
Devamını Oku »Cehennem’den Dehşet Manzaraları
Orada fokurdayıp kaynayan, kaynadıkça taşan yetmiş bin, kan ve irinden yetmiş bin, katrandan yetmiş bin, eriyik halindeki kurşundan yetmiş bin deniz gördüm. Her denizin sahilinde ateşten yaratılmış bin şehir ve her şehirde ateşten bin kasır ve her kasırda ateşten yetmiş bin tabut, her tabutta ateşten yetmiş bin sandık ve her …
Devamını Oku »Asla Gülmeyen İri Cüsseli Melek: Azrail
Sonra iri cüsseli ve heybetli bir melek gördüm. Ayakları yerin yedi kat dibinde ulaşıyor, başı ise Arş’a eriyordu. Nurdan bir kürsü üzerine oturmuştu. İdaresinde sayısız melek vardı. Sağı, solu “Allah’ın emrini” (ölüm emrini) bekleyen meleklerle sarılmıştı. Sağında geniş bir levha (yazı tahtası) vardı, solunda ise ulu bir ağaç bulunuyordu. Yüzünde …
Devamını Oku »Demir’den Yaratılmış Bir Sema: El-Maûn
(Bu bahse geçmeden önce, bir hatayı tashih etmemiz gerekiyor. Nasıl olduysa -aklım karıştı her halde o anda- Ümmühani (ra) için ‘Abdülmuttalib’in kızı’ demişim. Ve tabii haklı olarak uyarılar aldım. Fark edip uyaranlara teşekkür ederim. Tabii ki Ümmu Hani radıyallahu anha Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalibin değil, amcası EbuTalib’in kızıdır ve Hz. Ali …
Devamını Oku »Oruç ve Çağımız İnsanı – 2
Beşincisi; Oruç insanı insanlıktan çıkaran, iradesiz ve aciz duruma düşüren enfüsi ve afaki (nesnel ve sübjektif) tutkulardan, bağımlılıklardan kurtarır. İnsanın sınırlayamadığı açlıkların, reel değil sanal olduğunu hissettirir. Yapamama, edememe, kurtulamama… gibi sabit sanılan zaafların vehim olduğunu insana isbat eder. Sanal açlığı yok ederek, insanı öznel bir tokluğa kavuşturur. Yunus’un “Ne …
Devamını Oku »Oruç ve Çağımız İnsanı – 1
İnsanı, ‘sosyal bir varlık’ olarak düzenleyen üç temel ibadet vardır. Bunlar Oruç, Hac ve Zekat’tır. Zekât, malumunuz mali bir ibadettir. Sayısız hikmetlerinden biri de sağlıklı bir toplum için, ekonomik dinamikleri düzenlemek ve dengelemektir. Hac ise, sosyal dinamikleri… İsiam’ın insandan beklediği temel görev iyiliktir; yani salih amel! Salih amelin çerçevesi çizilmemiş. …
Devamını Oku »Hz. Peygamberin İfadeleriyle Miraç Olayı
Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) Miracı anlatıyor: (İbni Abbas’ın rivayetiyle) Bismillahirrahmanirrahim Allaha hamd olsun. Allah’ın Resulü ve O’nun arkadaşlarına (Eshabına) salat ve selam olsun! Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: “Her türlü eksiklikten münezzeh olan Allahdır ki, kulunu (Muhammedi) bir gece Mescid-i Haram’dan (Mekke’den) alıp, o, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya kadar götürdü; …
Devamını Oku »Oruç ve Kur’an İlişkisi
Nasıl ki namaza durabilmemiz için abdest temizliğini yapmamız gerekiyor, Ramazan’ın yirmi yedinci gecesi sadrımıza inecek Kuran’ın feyiz ve bereketinin bizde karar kılması için de vucudu temizlemek gerekiyor… Bir önceki yazımızı şu satırlarla bağlamıştık: “Bir insan eğer her dokunduğu şeyi şerefli kılan Kur’an’a muhatap olma kabiliyeti kazanmak ve onun feyzinden yararlanmak …
Devamını Oku »
Mehmet Ali Bulut Köşe Yazıları