Şu dönemlerde, aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık; karşıya tükürsem yel getirip yüzüme yapıştıracak diye mendilimin içine tükürüyorum. Tükürmesem midem kalkıyor dayanamıyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum. Çoğu yazılarım, zülf-i yâre dokunmaktan zülüflü baltacılara azık oluyor. Ben de, zaman zaman eski yazılarımdan “siğadan geçmiş” olanları, içine yeni tatlar katarak bir kere daha …
Devamını Oku »Arınç Gökçek Kavgası
(Nereye Kadar) Demokrasiyle idare edilen toplumlarda meseleler biriktirilmez. Ortaya getirilir, konuşulur, sorumlulara gerekli ceza verilir veya uzaklaştırılır ve yola devam edilir. Çünkü meseleler duygusallık üzerine değil, akıl ve kanun üzerine oturtulmuştur. Ama yarı demokratik veya demokrasi yönetimlerde, geri planda bir kollama veya dışlama mekanizması da hep var olageldiği için, her …
Devamını Oku »Yeni Bir Mefkure Lazım
Çanakkale savaşları, yeryüzünde yaşanan ve yaşanmaya devam eden iman küfür mücadelesinin en mühim ve fevkalade kritik üç savaşından üçüncüsüdür. Bunlardan ilki, Hz. Musa’nın Firavniyyeti alt ettiği, küfür kuvvetlerinin suya gömüldüğü uzun ve çetin mücadeledir. Talut – Calut savaşı dahi o mücadelenin mütemmim bir cüzüdür. İkinci, mücessem iman küfür mücadelesi olan …
Devamını Oku »Tecavüz, Cinayet ve Toplum
Bir genç kızımızın, hunharca tecavüz edilip öldürülmesi, haklı olarak Türkiye’yi salladı. Elbette bu durum, tepki görmeyi, üzerinde düşünülmeyi hak ediyor. Birilerinin bundan vazife çıkarması de normal. Ama hadisenin, siyasi intikam aracı haline getirilmesi, ancak bizim gibi kifayetsiz muhterislerin siyaset yaptığı ülkelerde görülür. Ülkenin bir yerinde birileri cinayet işliyor. Ve muhalefet …
Devamını Oku »Ermeniler
Bu dönem Türkiye’si açısından Ermeni, iki; bilemedin üç hadise etrafında anlamlandırılan bir gerçekliktir. Tıpkı Kürtler gibi onlar da tarih içinde gerçekleştiremedikleri milletleşme (devletleşme) sürecini zaafa düşürülmüş Türk devleti üzerinden tahakkuk ettirmeye kalkışmış kadim ve dost bir halktır. Tarihte ortaya çıkışları, -(Birinci Cihan Harbi öncesinde Osmanlıya ihanete kalkıştıkları/zorlandıkları gibi)- mensubu oldukları …
Devamını Oku »Kürtler
Kürtler kadim bir halk! Özelikle millet demedim, çünkü henüz milletleşme süreçlerini tamamlamış değiller. Geçmişte birtakım aile devletçikleri kurdukları görülmüştür ama tüm Kürtlerin katılımıyla oluşturulmuş ve uzun süre yaşatılabilmiş bir devletleri olmamış. Ve tabii uzun sürmüş acıları da… Çünkü yaşadıkları coğrafya, -genelde hep dağlık alanda yaşamışlardır- onların tam olarak itaat altına …
Devamını Oku »Müslümanların Hali
Müslümanların İslam’ı temsil sorunu hep olagelmiştir ve bugün de vardır. Bunun en büyük kanıtı, dört bir ciheti nur olan, özünde insaniyet-i kübrayı (insanların mutlak huzur ve barış içinde yaşayabileceği bir insanlık yönetimi) barındıran, mutluk ve huzur için lazım gelen tüm esasları içerdiği ona intisap edenlerin hayatıyla zahir olmuş Kur’an’ın, hala …
Devamını Oku »Ah Bir Bilseydiniz!
Uzun zamandır yazı yazmak gelmiyor içimden. Sevgili genel yayın müdürümüz İbrahim Erdoğan, hakkımda hüsn-i niyet sahibi olmasaydı, sanırım yazı yazmadaki bu istikrarsızlığımdan dolayı bu sütunda sizlerle buluşamazdım. Bu demlerde o da bizleri idare ediyor sağ olsun. Ben de şu kabz halinden sahil-i selamete ermek için kendimi zorluyorum. Allah (cc), âlemi …
Devamını Oku »Siz de Charlie Hebdo musunuz?
Ben sözü evirip çevirmeyeceğim. Tabii teröristleri savunacak halim de yok bir mümin ve Müslüman olarak. Çünkü mümin bir insan böyle bir harekete kalkışmaz. Mümin, elinden ve dilinden kimsenin zarar görmediği; altı cihetiyle fayda ve hayr olan, her varlığı emanet bilen merhametli bir varlıktır. Arı gibidir. Konduğu yere zarar vermez, her …
Devamını Oku »Ağız Tadıyla Bir Muhalefet Yapamamak Ne Acı
Türkiye yavaş yavaş Batı çizgisinden uzaklaşıyor. Tabii ki bunda Batının Türkiye’yi uğrattığı sürekli hayal kırıklıklarının rolü büyük oldu. Esasında Batı, hiçbir zaman bizi içine almak niyetinde değildi. “Mış” gibi yaparak, bizi kapısında ve sultasında tuttu. Onlar için en iyi Türkiye, kontrol altında tutulan ve aynı zamanda batıya muhtaç bir Türkiye …
Devamını Oku »Yurt Gibi Hapishane
Evvela hepinizin yeni yılını tebrik ediyorum. Bendeniz insanların arasında muhabbeti çoğaltan yakınlaşmayı sağlayan her türlü etkinliği, kutlamayı, birlikteliği önemsiyorum. Bu, bir yılın başlangıcını yahut bir senenein uğurlanmasını kutlamak şeklinde de olsa. Yeter ki meşru dairede kalın. Yılını hayırla kapatanları tebrik ediyorum. Yeni bir yılı hayırla karşılayanları tebrik ediyorum. Dün gece …
Devamını Oku »Badıllı Ağabeyin Ardından…
(Nurculuğun Çetin Süreci) Büyük davalar yeryüzünden çekilmeye karar verdiğinde, umdelerini insanların kalbinde, gönlünde ve aklında müteferrik fikirler, suretler şeklinde bırakırlar ki bir sonraki evrede de varlıklarını koruyabilsinler. Bugün “kültür” dediğimiz olgu bile, çoğu unsurları çok uzak zamanlarda yaşamış ve sonra tarihin derin hafızasına havale edilmiş yaşam kırıntılarından ve dini anlayışlardan …
Devamını Oku »Osmanlı Aydınları
Osmanlı aydınları, çöküşe geçen Devlet-i Aliyeyi kurtarmak için çeşitli fikir hareketlerine sarıldılar. Bunlardan biri Batıcılıktı. Çünkü Batı denilen Avrupa devletleri hızla yükseliyor, Osmanlı çöküyordu. Bunun temelinde bilimin yattığını biliyorlardı. Bilim adamları, keşfettikleri her yeniliğin, elde ettikleri her bilimsel gelişmenin papazların “dine aykırıdır” duvarına tosladığını görünce onlar da çareyi dini toptan …
Devamını Oku »Türkiye Büyüyor mu Kendimizi mi Kandırıyoruz?
Türkiye gerçekten büyüyor mu yoksa biz bize bir hamaset yapma örneği mi yaşıyoruz yine? İdeolojik yönetimler döneminde genelde yapılan işler abartılır. Yahut halkın teveccühünü zinde tutmak için sürekli göz boyama işler yapılır. İşlerin yolunda gittiği, ülkenin güçlendiği, refahın arttığı propaganda edilir. Halk da bir gün o refah ve rahatın kendisine …
Devamını Oku »Bediuzzaman Eleştirilebilir mi?
Teorik olarak evet, peygamberler dışındaki her insan eleştirilebilirdir ve eleştirilebilir olmalıdır. Ben şahsen Bediuzzaman’ın ‘müsbet eleştiri’ye kapalı olabileceğini düşünmüyorum iki sebeple. Birincisi; yazdıklarının “meşhudatı” olması, ikincisi; söylediklerinin eşyanın hakikati ile mutabık ve makul olması. Esasında o, akıl ve bilim çağının müçtehidi olduğu için eleştirilmekten çekinmez. Zira ortaya koyduğu mahsulatın farkındadır …
Devamını Oku »24 Kasım’a Selam Olsun
İnsan, öğrenerek olgunlaşan tek varlık! Ötesinde topraksı varlık yok… Berisindekilerin ise tamamı, bir hal üzere programlanmış olduklarından, tekâmül içeren öğrenmeye ihtiyaç duymazlar… Âdem (insanlık), ilk dersini bizatihi O’unu var eden Allah’tan talim etti. Eşyanın isimlerini O öğretti Âdem’e. Böylece ilk muallim Allah Teâlâ oldu. O, Rahman’dır. Önce kâinatı bir kitap …
Devamını Oku »Mescid-i Aksa Yıkılabilir mi?
Bu halimiz ile yazık ki evet. Esasında şu meseleye hiç girmek istemiyordum. Çünkü ne zaman içinde Yahudi bulunan bir yazı yazsam, birileri ‘kiripto’ (kendisini gizleyen Yahudi) olduğuma yeni deliller buluyor. Fesubhanallah![1] Ne ise dayanamadım yine, bir iki şey yazacağım Mescid-i Aksa’nan maruz kaldığı küstahlık hakkında! Birkaç gündür bir yazı arıyordum, …
Devamını Oku »Kobani Yaygarası
Kobani etrafında koparılan yaygara, çoğu zihinde “Kürtçülerin bir başarısı” olarak arşivlendi. Hadise tam öyle olmasa da evet, ‘Batı nezdinde, Kürtlerin, Araplardan ve hele hele Türk ve Türkmenlerden çok daha kıymetli olduğu’ aşikâr oldu. Peki, Batının Kürtlere yönelik hassasiyetinin sebebi ne? Pekaka’ya verdikleri desteği az çok anlıyoruz çünkü Pekaka onların kullandığı …
Devamını Oku »MGK’nın Paralel Yapı Kararı
İş nereye varır tam bilemiyorum ama devletin böyle bir karar almasını, cemaatler ve dini örgütlerimiz hak ediyorlardı. Hiçbir devlet kendine rağmen icraat yapan bir yapıya tahammül edemez, etmez. Geç bile kalındı denilebilir… Ama herkesçe de bilinir ki alınan kararlar veya prensipler ne kadar düzgün olursa olsun, tatbik edicinin elinde farklı …
Devamını Oku »Yezidi mi Ezidi mi?
Osmanlı dağılırken, o ruh bir daha dirilmesin diye İngilizler, ne kadar eski Osmanlı tabası varsa hepsine birer yurt vermek, birer devlet kurdurmak istediler. Buna en teşne kavim ise Ermenilerdi. Önce Rusların kışkırtması sonra Batılı misyonerlerin teşvikiyle Osmanlı’ya ihanet eden Ermeniler, tehcir edildiler. Böylelikle kendilerine ait saydıkları arazilerde azınlık haline düştüler. …
Devamını Oku »